简体中文
繁體中文
English
Pусский
日本語
ภาษาไทย
Tiếng Việt
Bahasa Indonesia
Español
हिन्दी
Filippiiniläinen
Français
Deutsch
Português
Türkçe
한국어
العربية
Özet:Uluslararası Para Fonu (IMF), Asya merkez bankalarına yerel enflasyon oranlarına öncelik vermelerini ve politika kararlarını ABD Merkez Bankası'nın beklenen eylemleriyle çok yakından uyumlu hale getirmemelerini tavsiye etti. Bu tavsiye, ABD Merkez Bankası'nın yakın vadede faiz indirimine gideceğine dair beklentilerin azalması, doların yükselmesi ve Japon Yeni ve Güney Kore Wonu gibi bazı Asya para birimlerinin değer kaybetmesiyle birlikte geldi.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Asya merkez bankalarına yerel enflasyon oranlarına öncelik vermelerini ve politika kararlarını ABD Merkez Bankası'nın beklenen eylemleriyle çok yakından uyumlu hale getirmemelerini tavsiye etti. Bu tavsiye, ABD Merkez Bankası'nın yakın vadede faiz indirimine gideceğine dair beklentilerin azalması, doların yükselmesi ve Japon Yeni ve Güney Kore Wonu gibi bazı Asya para birimlerinin değer kaybetmesiyle birlikte geldi.
IMF'nin Asya ve Pasifik Bölümü Direktörü Krishna Srinivasan, bölgenin ekonomik görünümüne ilişkin bir brifing sırasında ABD faiz oranlarının Asya'daki finansal koşullar ve döviz kurları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu vurguladı. Federal Rezerv'in gevşemesine ilişkin beklentilerdeki dalgalanmaların Asya'daki fiyat istikrarı ihtiyaçlarıyla örtüşmeyen faktörlerden kaynaklandığının altını çizdi. Srinivasan, “Asya merkez bankalarına yerel enflasyona odaklanmalarını ve politika kararlarını Federal Rezerv'in beklenen hamlelerine aşırı bağımlı hale getirmekten kaçınmalarını tavsiye ediyoruz” dedi ve Fed'in yakından takip edilmesinin Asya ülkelerindeki fiyat istikrarını tehlikeye atabileceğini sözlerine ekledi.
Söz konusu tavsiye, Fed'in tutumundan etkilenen döviz piyasasındaki dalgalanmaların politika tercihlerini zorlaştırması nedeniyle Asya merkez bankalarının karşılaştığı zorlukları yansıtıyor. Kore Merkez Bankası Başkanı Rhee Chang-yong Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Fed'in faiz indirimine gitme olasılığının azalmasının Güney Kore wonu için zorluklar yarattığını ve bankanın borçlanma maliyetlerini ne zaman düşürmeye başlayacağına karar vermesini zorlaştırdığını belirtti.
Perşembe günü konuşan New York Federal Rezerv Başkanı John Williams, güçlü ABD ekonomisinin acil bir faiz indirimi gerektirmediğini belirterek doların gücünün devam edebileceğini öne sürdü.
Washington'daki IMF ve Dünya Bankası bahar toplantılarında konuşan Srinivasan, birçok Asya ülkesinin para biriminin dolar karşısında değer kaybettiğine ve bunun ABD ile olan faiz oranı farklılıklarının bir yansıması olduğuna dikkat çekti. Yen'deki önemli düşüşlerin de ABD ve Japonya faiz oranları arasındaki farktan kaynaklandığını belirten Srinivasan, merkez bankalarına dalgalanma dönemlerinde yurt içi enflasyon gibi temel unsurlara odaklanmalarını tavsiye etti.
IMF'nin bu hafta başında açıklanan Dünya Ekonomik Görünümü, Asya ekonomisinin bu yıl %4,5 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor; bu oran geçen yılki %5,0'lık orana göre düşüş gösterse de Ekim ayındaki tahmine göre yukarı yönlü bir revizyon. Büyüme tahmini 2025 yılı için ise %4.3'tür. Srinivasan, Çin'in ekonomik performansının Asya için öneminin altını çizerek, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde daha uzun süreli bir gerilemenin bölgesel büyüme için önemli bir risk oluşturduğunu belirtti. Artan hükümet harcamaları Çin ekonomisine yardımcı olabilirken, arz kapasitesini arttıran politikaların deflasyonist baskılara ve potansiyel sürtüşmelere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Srinivasan ayrıca ticari kısıtlamaların hızla benimsenmesinin, ticari entegrasyondan büyük fayda sağlamış bir bölge olan Asya için bir başka risk oluşturduğunu belirtti. Jeoekonomik parçalanmanın potansiyel etkileri konusunda endişelerini dile getirdi.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.