简体中文
繁體中文
English
Pусский
日本語
ภาษาไทย
Tiếng Việt
Bahasa Indonesia
Español
हिन्दी
Filippiiniläinen
Français
Deutsch
Português
Türkçe
한국어
العربية
Özet:Küresel piyasalarda, Ortadoğu'da devam eden gerilim ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) politika faizini öngörülenden daha uzun süre yüksek seviyelerde tutabileceğine yönelik endişelerin güçlenmesiyle negatif bir seyir izlenirken, bugün Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarıyla birlikte yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Ortadoğu'da jeopolitik riskler sıcaklığını korurken, dün ABD'de açıklanan perakende satışların martta yüzde 0,7 artışla piyasa beklentilerini aşmasının ardından pay piyasalarında risk algısının arttığı görülüyor.
İran'ın İsrail'e hafta sonu yaptığı saldırılar sonrasında İsrail'in yapacağı potansiyel misillemeye dair endişeler de bölgede risk algısının yeniden yükselmesine neden olurken, söz konusu gelişmeler piyasalarda oynaklığı artırdı.
Para piyasalarında, Fed'in mayısta politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, bankanın faiz indirimine başlama ihtimali haziranda yüzde 20, temmuzda ise yüzde 40 seviyelerine geriledi. Fed'in ilk faiz indirime gitme ihtimali de eylül ayı için yüzde 72 seviyesinde bulunuyor.
Fed yetkilileri de sözle yönlendirmelerine devam ederken, New York Fed Başkanı John Williams, “Faiz oranlarını daha normal seviyelere getirmek için bir noktada bir süreç başlatmamız gerekecek ve benim kanaatim bu sürecin muhtemelen bu yıl başlayacağı yönünde.” ifadesini kullandı.
Williams, son enflasyon verilerini bir “dönüm noktası” olarak görmediğini ancak rakamların kendi görüş ve tahminlerini etkileyeceğini kaydetti.
Analistler, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın Bahar Toplantıları'ndan gelecek haber akışının yanı sıra ABD'de sanayi üretimi verilerinin de yatırımcıların odağında bulunduğunu belirterek, Powell'ın bugün gerçekleştireceği sözle yönlendirmelerinde bankanın gelecek dönemlerde atacağı adımlara ilişkin ipuçları aranacağını söyledi.
Enflasyonla mücadelenin beklenenden daha uzun sürebileceği endişeleriyle tahvil piyasalarında satış baskısı öne çıkarken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 14 baz puan artışla yüzde 4,67'ye çıkarak bu yılın en yüksek seviyesini test etti. Tahvilin getirisi şu sıralarda yüzde 4,61 seviyesinde bulunuyor.
Yükseliş eğilimini üst üste 5. işlem gününe taşıyan dolar endeksi, şu dakikalarda yüzde 0,1 artışla 106,3 seviyesinde bulunurken, altının ons fiyatı da yüzde 0,2 değer kazancıyla 2 bin 387 dolardan alıcı buluyor.
Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler petrol fiyatlarını da etkilemeye devam ederken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,3 yükselişle 90 dolardan işlem görüyor.
Bununla birlikte bugün Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın Bahar Toplantıları'ndaki gelişmeler ve katılımcıların açıklamaları da yatırımcıların odağında olacak.
Kurumsal tarafta, dün bilançosunu yayımlayan Goldman Sachs, ilk çeyrekte gelirinin yüzde 16 ve net karının yüzde 28 arttığını bildirdi. Bankanın hisseleri, piyasa beklentilerini de aşan finansal sonuçları sonrasında yüzde 3'e yakın değer kazandı.
ABD'li elektrikli araç üreticisi Tesla'nın hisseleri ise çalışanlarının yüzde 10'undan fazlasını işten çıkaracağına dair haberler sonrasında yaklaşık yüzde 6 düşüş gösterdi.
Öte yandan, küresel bazda akıllı telefon satışlarında Samsung yüzde 20,8'lik pazar payı ile Apple'ı geçerken, Apple hisseleri yüzde 2 düştü.
Söz konusu gelişmelerin ardından dün, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 1,79, S&P 500 endeksi yüzde 1,20 ve Dow Jones endeksi ise yüzde 0,65 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de negatif bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında ise dün İngiltere hariç pozitif bir seyir hakim olurken, bugün bölge genelinde ZEW ekonomik güven endeksi verilerinin yanı sıra İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey'in konuşması yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, yarın bölge genelinde açıklanacak enflasyon verilerinin merkez bankalarının gelecek dönemde nasıl adımlar atacağına ilişkin daha fazla sinyal verebileceğini aktararak, banka yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de yakından takip edileceğini dile getirdi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Baş Ekonomisti Philip Lane dün, uygun sıkılaşma seviyesi ile süresini belirlemek için verilere bağlı ve toplantıdan toplantıya bir yaklaşım izlemeye devam edeceklerini ifade ederek, “Belirli bir faiz patikasına önceden taahhütte bulunmuyoruz.” dedi.
Öte yandan, düşüş eğilimini üst üste 5.işlem gününe taşıyan avro/dolar paritesi, şu sıralarda yüzde 0,1 azalışla 1,0620 seviyesinde bulunuyor.
Dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,38 gerilerken, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,56, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,54 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,43 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise negatif bir seyirle başladı.
ABD'deki negatif seyir yeni günde Asya pay piyasalarına da taşınırken, Çin'de bugün açıklanan veriler karışık sinyaller verdi.
Ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,3 ile beklentilerin üzerinde büyürken, martta sanayi üretimi yıllık yüzde 4,5 ve perakende satışlar yüzde 3,1 artışla tahminlerin altında kaldı.
Analistler, Çin'de beklentilerin altında kalan verilerin, ülkenin ekonomik aktivitesinde yavaşlamanın sürdüğüne işaret ettiğini belirterek, hükümetten ekonomik canlılığı artıracak yeni destek adımları atmasının beklendiğini bildirdi.
Öte yandan, Fed'in faizleri daha uzun süre yüksek seviyelerde tutabileceğine ilişkin endişelerin artmasıyla Japon yeni dolar karşısında 34 yılın en düşük seviyesine geriledi. Dün, yüzde 0,8 artışla 154,3 seviyesine çıkan dolar/yen paritesi, şu dakikalarda yatay bir seyir izliyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,8, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,7, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,4 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi ise yüzde 0,9 değer kaybetti.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.