简体中文
繁體中文
English
Pусский
日本語
ภาษาไทย
Tiếng Việt
Bahasa Indonesia
Español
हिन्दी
Filippiiniläinen
Français
Deutsch
Português
Türkçe
한국어
العربية
Özet:Piyasalarda gözler tüm dünyada açıklanan faiz kararlarındaydı. TCMB oldukça şahin mesajlar verdi. Fed ve İngiltere Merkez Bankası'nın kararları beklentilere paralel ve güvercin tondaydı.
Dünyanın dört bir yanındaki başlıca merkez bankaları, küresel enflasyon artışını dizginlemek amacıyla iki yıllık hızlı sıkılaştırmanın ardından para politikasını ne zaman gevşetmeye başlayacaklarını belirlemeye çalışıyor.
FED CEPHESİNDE FAİZ BEKLENTİSİ DEĞİŞMEDİ
Fed'in bu yıl ilk faiz indirimini yapacağı tarih beklentisi yılın başında Mart ayı olarak fiyatlanıyordu. Ancak enflasyona dair bozulan ufak çaplı göstergeler, iş gücündeki güçlü seyirin etkisiyle bu beklenti Haziran'a kadar ötelendi.
ABD Merkez Bankası faiz noktasında beklentilere paralel olarak bir değişikliğe gitmedi. Ancak burada önemli Powell'ın verdiği piyasa tarafından güvercin olarak nitelenen mesajları ve Fed'in projeksiyonlarıydı.
Projeksiyonlardan başlayacak olursak 2024 yılına ilişkin faiz indirim beklentisi, 3'ten 2'ye düşmesi beklenirken sabit bırakıldı. Powell'ın “Faiz zirvede, bu yıl içerisinde muhakkak faiz indirimi olacak” mesajı de piyasalardaki risk iştahını artırdı.
Altın ve görece daha riskli yatırım aracı Bitcoin de, bu fiyatlamaların etkisiyle yükseldi. Ons altında ve S&P 500'de rekor seviyeleri gördük. Dolar endeksi ve tahvil tarafı ise geriledi. Fed'in projeksiyonları, Powell'ın mesajlarında faiz indirimini vurgulaması bu riskli yatırımları cazip kılmaya devam edecektir.
İNGİLTERE MERKEZ BANKASI GÜVERCİNİMSİ
İngiltere tarafında Merkez Bankası, faizi yüzde 5,25'te sabit bıraktı. Ancak İngiltere'de enflasyon belirgin zayıflıyor. Bu yüzden Banka, olası bir faiz indirim mesajı vermekten de geri durmadı.
Aslında BoE cephesinde Başkan Bailey, faiz indirimleri için erken dedi, ancak doğru yolda olduklarının altını çizdi. Öte yandan sabit faiz kararının 8'e 1 oyla alınması ve şahin üyelerin artırımdan vazgeçmesi, güvercin olarak yorumlanabilir.
Ülkede enflasyon yüzde 3,4 ile 2021'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Hal böyleyken ada ekonomisindeki kısıtlayıcı para politikası, işgücü piyasasını ve büyümeyi negatif etkileyebilecek bir hale geliyor. Birleşik Krallık ekonomisinin 2023'ün son çeyreğinde teknik resesyona girdiğini de hatırlatmakta fayda var. Dolayısıyla enflasyondaki hızlı yavaşlama ve resesyon ekonomisi göz önüne alındığında İngiltere Merkez Bankası, aşırı temkinli olmakla da eleştirilebilir.
DÜNYADA NEGATİF FAİZ DÖNEMİ SONA ERDİ
Japonya Merkez Bankası 2007'den bu yana ilk kez faiz artırdı. Banka negatif faiz rejimini dünyada sona erdiren son ülke oldu. BoJ tarihi bir adıma daha imza atarak getiri eğrisi kontrol politikasını da sona erdirdi.
Japonya'daki bu şahin hamlelerin sonucu olarak varlık alımlar ve parasal genişleme azaltılacak. Banka ayrıca enflasyonda yukarı yönlü bir artış görürse yeni politika adımı gelebileceği şeklinde güçlü mesaj da verdi.
Ancak ülkedeki enflasyon hedefi yüzde 1-1,5 arasında. Yüzde 0,1'lik faiz oranı ise negatif bölgede diyebiliriz.
TCMB'DEN SÜRPRİZ ADIM
TCMB'ye haftanın “En şahini” unvanını rahatlıkla verebiliriz. Hem 2018'deki sadeleşme adımlarıyla birlikte daraltılan ve bu toplantıda yeniden genişleyen faiz koridoru adımı, hem de metinde yer alan kararlılık vurgusu TCMB'yi şahin bir pozisyonda konumlandırıyor.
Öncelikle seçim öncesi Merkez Bankası'nın böyle bir adım atması “bağımsızlık” vurgusu için oldukça önemli bir mesaj. Diğer yandan Banka, enflasyon görünümündeki bozulmanın devam etmesi halinde yeni sıkılaştırma adımını atacağını vurguladı. Bu PPK metinleri arasında uzun zamandır görülmeyen düzeydi bir şahin tutum.
Koridor konusuyla birlikte aslında 3 puanlık hamle bazı noktalarda Merkez Bankası'nın elini güçlendirecek. Bunlardan ilki dövizdeki alım satım makası nedeniyle Merkez Bankası'na süreci günlük kontrol etme imkanı sağlaması. Diğer yandan spekülatif yorumlar kaynaklı dövize olan taleple mücadelede yeni bir silah olacak olması.
Öte yandan 3 puanlık koridor katkısıyla birlikte politika faizini yüzde 50 değil, yüzde 53 olarak değerlendirebiliriz. Bu da bileşik getiri olarak hesaplandığında Merkez Bankası, enflasyon tahminlerinden daha yüksek bir reel faizi sağlamış olacak.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.